25 Şubat 2016 Perşembe

Aztek Piktogramları

Eski imparatorluklardaki mülkiyet ilişkileri aynı zamanda köle ve mal sayımı ve toprak ölçümü gibi gereksinmeler için matematiğin gelişmesini de getirdi. Zamanla yazı bilim, muhasebe, matematik ve astronomi için zorunlu araç oldu. Pozitivist bilimciler için, yazı uygarlığın referans noktasıdır. Elbette, bu evrenselleştirmeyi ve herkese mal etmeyi yapmadan önce, nerede, hangi koşullarda, kimin ve ne için gibi sorulara cevap verilmesi gerekir. Babil’lilerde hesapla “güneşin günde 360 adım atıyor” ile çemberin 360’derece olması belirlendi; Gündüz ve gece 12 saat olarak hesaplandı. Haftanın yedi gün olarak saptanması m.ö. bin ortalarında, gözle görülen yedi büyük yıldızın (güneş, ay ve beş gezegenin) yedi tanrı olarak anlamlandırılmasıyla çıktı. Mısır uygarlığında yıl 365 gün, 12 ay ve geri kalan beş gün bayramlara ayrıldı.
M.Ö. 3 ve 2 binlerde Sümer ve Babil edebi yapıtları siyasal ve ekonomik yazıtların yanında, özellikle dini içerikli ve dolayısıyla insanın düşünce tarzını ve ideolojik biçimlenmesini sağlayan yazıt biçimleridir. Yazıtlar büyük çoğunlukla dinsel törenler veya büyüyle ilgilidir. Mitolojilerde de dinsel ilgi egemendir. Resmi dinin mitolojisini sunan Sümer ve Babil edebiyat yapıtlarında birçok folklor (halk mitolojilerinin) motiflerine rastlanır. Babillilerin özdeyiş ve ahlak ilkeleri yapıtlarında da, dini yapıtlarda olduğu gibi, özellikle dinden geçerek sağlanan boyunsunma içeriği hakimdir: “Kurban hayatı uzatır, dua günahtan kurtarır” (Diakov ve Kovalev, 1987:130). Mısır imparatorluklarının da yazılı metinleri öncelikle dinsel merkezlidir ve örneğin piramitlerin, yeraltı ve oyma taş gömütlerinin iç duvarlarına kazınmış büyüsel metinler böyledir. Bunun yanında güçlü bireylerin öz yaşam anlatan din dışı yazıtlar da vardır. Siyasal gündelikler (cronicles) ve yıllıklar Mısır’ın özellikle yeni imparatorluk döneminde siyasal bir tarih biçimine dönüşen, firavunların seferlerini, fetihlerini ve büyük başarılarını anlatırlar. Mısırda Orta imparatorluk döneminde Harpçının Şarkısı ve Ruhuyla Yaşamaktan Yorgun Düşmüş Bir Adamın Diyaloğu gibi yapıtlar (Diakov ve Kovalev, 1987:182) ezilenin ağır yaşam koşulları altındaki karamsarlık ve düş kırıklıklarını dile getirirler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder